Hiç hamur açamayan birinin baklava yapması ne kadar önemliyse benim paça çorbası pişirmem de o kadar önemli. Biz – anne tarafından- bu sakatat işine gerçekten çok uzağız. Yiyenlere özeniyorum, bir lokma tadına bakıyorum ama benim için ayrı bir dünya.
Paça çorbası -kendimi aşıp- uzun zamandır yapmak istediğim bir yemekti. Ve başardım!
Paça, koyun ve keçilerde ayağın hemen üstünden başlayan bilek kısmı. Burası inanılmaz bir kolajen oranına sahip. Yani, suyun içinde piştikçe ilik suya geçiyor ve bir gün sonra jöle gibi kaskatı kesiliyor bu su. Paçanın içindeki iliği suya tam bırakması için, haşlama suyunun içinde bir gün bekletirlermiş. İnsana kuvvet veren, güçlendiren bir su.
Bu bol kolajenli su, kemik hastalarının, kolu bacağı kırık olanların iyileşmesine yardım ediyor. Çok kuvvetli bir et suyu gibi düşünün. Kayınvalidem paça suyunu sonradan mercimek çorbasının, tarhana çorbasının içinde kullanıyor, aynı et suyunu kullandığı gibi.
Paça kemiğinin etrafını ete benzeyen paça eti diye bilinen bir tabaka kaplıyor. Yağlı, jelatin gibi bu tabakayı dileyen yiyebiliyor, dileyen sadece suyunu içiyor.
Paça çorbası mutfağımızda sarımsak-sirkeyle yenen pek çok çorbaya da isim olmuş aslında. Çorbacılarda kelle-paça ve ayak-paça ayrı ayrı satılıyor biliyorsunuz. Kelle etinden yapılan, sarımsak sirkeyle yenen çorba anlatılmak isteniyor kelle paça derken. (Herkes sakatat konusunda benim kadar cahil değildir ama yazıyorum işte.)
Paça çorbasını biz sade hazırladık. İstenirse terbiyeli de olabilir. Yumurta veya yoğurt terbiyesiyle pişirilebilir. İçine nohut katılabilir.
Sığır paçası da çorba yapımında kullanılabiliyor, onun suyu da çok kuvvetli.
Paça Çorbası
- 6 temizlenmiş keçi paçası (veya kuzu paçası)
- 3-4 tane karabiber
- ½ havuç
- 1 soğan
- 2 defne yaprağı
- 3-4 sap maydanoz
- Tuz
- Ezilmiş sarımsak
- Sirke
Bir yanıt yazın