Batı Karadeniz’in en sevilen yabani otlarından biri galdirik. İstanbul’da hodan, Zonguldak’ta ıspıt diye biliniyor. Tomara, zembil çiçeği diyenler var.
Çıkalı biraz oldu. İlk çıktığında körpe, yumuşacık oluyor. Sonradan sertleşiyor. O kadar çok yağmur yağdı ki şu anda da güzeldir. Pazarlarda rastlarsanız bir deneyin.
Galdirik kısım kısım satılıyor. Kök kısmından çiçek tomurcuğuna kadar kısa saplar halinde çıkıyor önce. Ben bu halini tercih ederim. Sonra sap uzuyor, tomurcuk çiçeğe dönüşüyor. Sadece saplarını satan da var; bunun turşusu olurmuş. Sonra turşunun da kavurması olurmuş. Yaprakları sarma için kullanılıyor. Mevsimi geçtikçe sap kısmı kartlaşıp çiğnenmez hale geliyor.
Ayıklarken tomurcuk ve çiçek kısmını ayrı bir kaba doğruyorum, haşlama suyuna sonradan ekliyorum. Çok çabuk piştiği için hamur gibi olup dağılıyor.
Otun kaygan bir yapısı var, bamya ve ebegümeci gibi. Sindirim sistemini rahatlatır, barsakları çalıştırırmış. Bu otu mevsiminde haşlayıp dondurucuda saklayan çok insan var.
Ege’de çok ot yenir diye bir efsane var ama bunu söyleyen Karadeniz’i görmemiş olmalı. Hele bir Giresunluyu! Sakarca dedikleri beyaz çiçeği bile yerler. Mendek, kazayak, şu bu diye bir sürü ot sayarlar.

Galdirik Kavurması
- 1/2 kg galdirik
- 3 soğan
- 1/2 çay bardağı zeytinyağı
- 2 yumurta
- Tuz, karabiber, pul biber
Galdirik dediğimiz şey Yalova da karakafes diye bilinir bir adı da zılbıttır macırlar zılbıt der lazlar karakafes
Karakafes ismini ilk sizden duydum, çok sağolun :)