İşkembe çorbası seviyorsanız bu tarifi kaçırmayın. Gözde büyütülecek bir şey değil. Tek zorluğu işkembeyi 4 saat kadar haşlamak. Sonra haşlanmış işkembeyi küçücük doğruyor ve yumurta-limon-yoğurtlu terbiyeyle pişiriyorsunuz.
Benim 40 yaşından sonra sevdiğim bir yemek bu. Komşumuz Süheyla Abla, rahatsız olduğum bir gün şifa olsun diye bir tencere dolusu işkembe çorbası getirmişti. Bembeyaz, tertemiz bu çorbayla inanın iyileştim. O günden beri işkembe çorbası “şifa” sözüyle aynı anda geliyor aklıma.
Bütün sakatatlara büyük bir sevgim var aslında. Ailede yeme kültürü pek yok ama sempatim var. Özellikle kokorece bu aralar bayağı bir göz kırpıyorum. İstanbul’a gittiğimde o Beylerbeyi’ndeki kokoreççiye bir uğrayalım bakalım neler olacak…
Neyse, çorbamıza dönersek, işkembenin pişip yumuşaması uzun sürüyor ve kuvvetli bir kokusu var. Biz balkona çıkardığımız düdüklüde pişirdik.
Bir de, işkembeyi “iyi esnaf” olan bir sakatatçıdan alın. İşkembenin pişmeden önce iyi bir temizlikten geçmesi gerekiyor. Renginin beyazlaması için kimyasal kullananlar varmış, tercihen kimyasallarla ağartılmamış olsun. Sadece sıcak suyla temizlenen işkembe bulmaya çalışın. Kendiniz temizleyecekseniz o da ayrı bir sanat…
İşkembe Çorbası
Tripe soup with lemon, egg and yogurt. Serve with garlic, vinegar and aleppo pepper.
Bir yanıt yazın