İlk tanıştığımızda ağlamıştık. O beni ilk gördüğünde ağladı, ben yetim büyüten kayınvalidesini dinlediğimde. Mutfak masasının başında çay içip sohbet etmiştik. Çok başka bir insandı. Çok çalışmış, çok uğraşmış, görmüş geçirmiş, herkesin yardımına koşmuş. Tek kelimeyle “fedakâr” bir kadın. O benim öğretmenimdi. Hiç çaktırmadan öğreten, sustuğu zaman bile öğreten, çok iyi bir öğretmendi. Halden anlardı. Hiç…